Yenişehir ya da Yenişehirli için…
Belki de sahip olduğu güzellikleri koruyamamasıdır insanı insan yapan…
Bacaları ile Ozon tabakasını delecek şekilde üretimler yapan fabrikaları denetlememek ya da bu tür üretimlere dur dememesidir örneğin…
Ya da birkaç on sene öncesine kadar içinde balık avladığı, kenarında ise kebaplar pişirdiği deresine sahip olamamasıdır Yenişehirlinin…
Gerçi kebabı kahvehanelerde yapmaya devam ettiği bakidir ama sakatat olarak…
Bazen insanlıktan çıkıp bu tür uygulamalara karşı gelmiyor değil hani…
Dünya çapında çevreye duyarlı anlaşmalara imza atarak…
Bu tür anlaşmalara imza atmayan ABD ile Türkiye var da Dünya insanlıktan uzaklaşmıyor neyse ki…
Bu itibarla Yenişehirliye de bir şey söyleyemeyiz…
Papazın yaptığının yanında iki elmanın hesabının olmayacağı gibi…
Diyeceğim o dur ki nüfusu yirmi beş bini geçen Yenişehir sakinleri ( hem de oldukça fazla sakinler ) yirmi beş kilometre uzaktaki ( yanlış hatırlamıyorsam ) Karasu mevkiinden temiz su getirmek amacıyla yirmi beş bin metre borunun döşenmesini sağlar…
Hem de bunu mevcut derenin su yatağını kullanarak yapar…
Sonra da derenin Yenişehir’in içinden geçen kısmına, içerisine kirli su karışmayacak şekilde havuz yapar ve gelen temiz suyu orada biriktirerek geçmişteki gibi kebap yapımına uygun hale getirir Yenişehirli…
Gelecek haftalar da daha da detayını anlatacağım projenin…
Öncelikle yapımına karar verin…
