Uzak dursun güzellikler…
Bu da nereden mi çıktı?
Tarihteki en büyük aşkların birbirlerine kavuşamamış kişiler arasında rivayet edildiğini hatırlayın…
Kısacası uzaktakine ya da kavuşulanamayanadır hasret ve sevgi…
Bu da nereden mi çıktı?
Tarihteki en büyük aşkların birbirlerine kavuşamamış kişiler arasında rivayet edildiğini hatırlayın…
Kısacası uzaktakine ya da kavuşulanamayanadır hasret ve sevgi…
Sadece birisine olan sevgi olarak da algılamayın bunu…
Bir yıl boyunca tatile gitmemiş, yazlık bir ev ve bir haftalık izin hayaliyle yaşayan kişinin özlemine kavuştuğundaki alacağı zevki bilmem anlatmaya gerek var mı?
Peki, yıl boyunca aynı yazlık evde yaşadığınızı düşünün bir de…
Bundan daha sıkıcı bir durum söz konusu olabilir mi?
Flört döneminde uğruna öleceğiniz sevgilinizin kazara eşiniz olduğunda da birlikteliğinizden almaya başlayacağınız tadın yıl boyunca yazlık evde yaşanırken alınandan farklı olduğunu söyleyemez hiç kimse…
Keyf almak için olmayana kavuşmaya çalışan insanoğlu, olmazını elde ettiğinde neden keyf alamaz?
Bunu sorgulamak gerekli aslında…
İnsanoğlunun insanlıktan çıkmış olabileceğini de savunamayacağımıza göre nedir onu yıl boyunca yazlıkta yaşamaktan sıkıntı duymaya başlatan?
Flört döneminde sevgilisi çayın şekerini karıştırırken kaşığın çıkarttığı sesi en güzel beste algılayan kişi beyni, aynı sesi neden sinir bozucu olarak algılar evliliğin hemen birinci yılında…
Bir zamanlar ben de aşık olmuştum…
Neyse konumuzla ne ilgisi yok şeylere girmeyeyim…
Anlayacağınız burada işin sırrı zihinsel ya da düşüncesel davranışın tutarsızlık sınırını aşmasına izin verip vermemenizde yatıyor…
Başka bir deyişle her iki cinsin de üzerlerine düşen görevleri var ama esas kahraman her zaman erkek olmalı kafayı bozmayan…
Çözüm her zaman erkekler için kafalarındaki beyinde, kadınlar için ise yataktaki Bey’inde anlayacağınız…