Rotası belli gidiş durdurulmalıdır
Evet, uzun söze gerek yok!
Lafı evirip çevirmeden, uzun uzadıya tahliller yapma gereği duymadan kısaca: Son sözü önce diyerek, 12 Eylül günü yapılacak halkoylamasında “hayır” diyeceğim.
Evet, uzun söze gerek yok!
Lafı evirip çevirmeden, uzun uzadıya tahliller yapma gereği duymadan kısaca: Son sözü önce diyerek, 12 Eylül günü yapılacak halkoylamasında “hayır” diyeceğim.
12 Eylül zindanlarında insan onurunu yok etmeyi amaçlayan işkencecilerle aynı safta yer alıyor olmaktan,
Hemen hiçbir konuda, hiç bir toplumsal projesi olmayan CHP ile aynı kategoride görünmekten,
12 Eylül öncesinde ve sonrasındaki politikalarını iyi bildiğim MHP ile de aynı kefede oturmaktan rahatsız olmadan yapacağım bu tercihimi.
Yapılan anketlerde CHP’lilerin %7si MHP’lilerin de %25 inin “Evet” oyu vereceğini bilerek ve onları da “hayır” kararlarını gözden geçirmeye davet ederek söylüyorum bunu.
Aynı gerekçelerle “ Evet” oyu kullanacaklarını söyleyenlere karşı, aynı gerekçelerle karşı çıkıyor ve “Hayır” diyeceğimi söylüyorum.
Hayata bakış açım, öğrendiklerim ve birikimim ile şunu söyleyebilirim: Olumsuzluk olarak sıralanan unsurların bana yakın gelmesi benim duruşumu etkilemez.
O, onların problemidir, eğer problem ise.
Onlar yakın geldi diye bildiklerimi unutup yerimi değiştiremem.
Kimse ile yan yana düşmek ya da düşmemek sorunum yok. Doğru bildiğim yolda, aynı yöne kim yürürse yürürüm.
Tarihimle de hiçbir problemim yoktur. Düşmanlık üzerine kurulu bir siyasal görüşüm olamaz. İster ittihatçı, ister itilafçı olsun, tarihimden ders alırım, bilimsel verilerle çözerim, kararımı alırım ve yürürüm. Başka rehber kabul etmem, ihtiyaç da duymam.
Sened-i İttifak’ın (29 Eylül 1808), -bize yıllarca öğretildiği gibi- ileri bir hareket olmadığı, hatta büyük bir geri adım olduğunu anladığımdan beri yanıltıcı gelişmelere karşı dikkatli olmak gerektiğini biliyorum.
Her değişiklik ilerleten, yükselten gelişme değildir. Hele bizim gibi kolay maniple edilen toplumlarda.
Diğer yandan; CHP’nin kendisine yüklediği misyondan daha önemli olan kitlelerin ondan beklentileridir ve bunu göz ardı etmek gafilliğine düşemem.
Toplumsal muhalefet, hayır cephesini örgütlemeye çalışmaktadır. CHP, bu toplumsal muhalefetin içindedir ama bu yetmez.
CHP, “hayır” oyu istediği kitleye, kendisinin nasıl bir anayasa değişikliği önerdiğini de ayrıntılarıyla açıklamalıdır. Siz şimdi “hayır” deyin, “sonrasına bakarız” demek yetmez. İktidara hazırlanan ana muhalefet partisinden beklenen budur.
Kendisini AKP’li olarak tanımlayanlar da dahil olmak üzere “evet” kararı verenler, iktidarın 8 yıldır takip ettiği rotayı yeniden gözden geçirmelidir.
Bu referandum, sadece bazı anayasa maddelerinin değiştirilmesinden ibaret değildir.
Bu referandum, 8 yıllık rotanın ülkeyi getirdiği yerin kabullenilmesi, götüreceği yerin bilinmesi anlamına gelecektir.
Bakan herkesin görebileceği ise ne gelinen yerin ne de gidilen yolun doğru olmadığıdır.
Gelinen noktanın yeniden değerlendirmeye ihtiyacı vardır.
Rotası belli olan gidiş, 12 Eylül’de önce durdurulmalı sonra da yeniden değerlendirilmelidir.