Dolar 32,5180
Euro 34,7833
Altın 2.420,34
BİST 9.750,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 26°C
Az Bulutlu
Bursa
26°C
Az Bulutlu
Per 20°C
Cum 22°C
Cts 19°C
Paz 20°C

Kültür sarayı yapın

Kültür sarayı yapın
28 Haziran 2010 09:25
A+
A-

Yenişehir’e yatırım yapmak isteyen EFES’e karşı oluşturulmak istenen muhalefet ile ilgili bir şeyler söyleme gereği duydum.

Kurumsal olarak değilse bile kişisel olarak dile getirilen karşı çıkışlarda yine bir samimiyet sorunu var. Kurumlarımızın başında yer alanlar, düşüncelerini belirtirken “Bu benim kişisel düşüncem” deme ihtiyacı duyuyorlar.

İşin samimiyet boyutu da tam olarak burada ortaya çıkıyor. Kendileri de biliyor; kişisel dedikleri düşünce ile kurumsal arasında bir fark olmadığını.

Alman Edebiyatçı Goethe, “Samimi olmayı vaat edebilirim ama tarafsız olmayı asla” diyor.

Ben de Yenişehir’in konuşulduğu, yazıldığı her ortamda tarafsızlık değil ama samimiyet bekliyorum. Ama olmuyor. İnsanımız, mevcut bir durum ya da gelişmeyle ilgili düşüncelerini söylerken buna dikkat etmiyor.

Kimini, tarafsız olma telaşı, kimini de düşündüklerinin kabul ettirme takıntısı ele veriyor. Her şey olunuyor. EFES’e karşı çıkmamak ile içki içmek arasında doğrudan bir bağ kurmaya çalışanlar var.

İçkinin zararlarını EFES’in girişiminden sonra anlayıp hatırlatmaya çalışanlar da. İçki içmenin, üretmenin ve bu yolla kazanç elde etmenin haram olduğunu da ilk kez duyup günahından korktuklarını söyleyenler var.

Ağızlardan çıkanı kulaklar duymuyor.

MESS ile EFES arasında bağlantı bile kuruluyor. MESS projesine karşı çıkamayanlar, altında kaldıkları enkazın içinden, büyük bir acıyla seslerini duyurmaya çalışıyor.

Can havliyle çıkan seslerin nereden geldiği ve ne dedikleri tam olarak anlaşılmasa bile anlaşılıyor olduğuna inanmak istiyorlar. Sorunun temelinde yine samimiyetsizlik var.

Kimse onların tarafsız olmalarını beklemediği halde, tarafsız oldukların belirtme ihtiyacı duyuyorlar. Tarafsız değil ama samimi olmak zorunda olduğumuz unutulmamalı.

Gelelim EFES’e; İlk günden itibaren gelişmeler iyi irdelenir ve bir değerlendirme yapılırsa şu sonuçlara ulaşılır: Belediye Başkanı Cingil, konun her aşamasında vardır ve onun olurunun alınması, yapılan ilk iştir.

Yenişehir Belediyesi’nin, EFES’ten geleceği söylenen 1,5 milyon liraya ihtiyacı vardır. Başkan Cingil’in dediği gibi; bu yatırım ile Mess, birbirine karıştırılmaması gerekir.

Bana göre EFES işi bitmiştir ve bundan sonra yapılacak her değişiklik sadece EFES’in tercihleri doğrultusunda olacaktır. Eksik kalmasın, ben de “kişisel” düşüncemi belirteyim. EFES’in Yenişehir’de tesis kurmasında bir sakınca görmüyorum ama değiştirme ve etkileme gücüm olsaydı, şu anda kurulmak istenen yere karşı çıkardım.

Bu alan çok özel bir alan ve benim bu alanla ilgili daha farklı planlarım olurdu. Kapalı ve açık spor alanlarının olduğu bu merkeze kültür sarayı yapardım.

Tiyatro, sinema, sergi ve toplantı salonları olurdu içinde. Mevcut spor alanlarıyla birlikte düşünülüp yapılacak proje, Yenişehir’in en gözde bölgesi olmakla kalmaz; Hemen bütün Belediye Başkan ve adaylarının, seçim beyannamelerini süsleyen bir hayali de gerçekleşmiş olurdu.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?