Karakter göstergesi…
Yeni bir yarışma yetişti imdadıma…
Karakteristik özelliklerimizden uzaklaşıp uzaklaşmadığımızı anlayabilmem açısından Çarkıfelek ya da Var mısın Yok musun gibi programlar gösterge oluyordu bana…
Kış sezonuna girilmesi nedeniyle Çarkıfelek erken saatlere alınınca seyredemez oldum Memedali’yi…
Acun’da elli programla sınırlandırmış Var mısın Yok musun isimli yarışmasını…
Aslında yarışma da sayılmaz, insanların aç gözlülüğünü ortaya çıkartmaktan başka…
Ee, canım yurdum insanının o asil karakteristik özelliğini devamlı ortaya çıkaracak nitelikte referandumlar da yapılamayacağına göre nasıl karar vereceğim onlar hakkında…
Neyse ki Canlı Para isimli yarışma yetişti imdadıma…
Canlı Para isimli yarışmada soru soruluyor olsa da yarışmacıların bilgiden çok kadere itibar etmeleri çıkıyor yine ortaya…
İlk üç yarışmada para kazanana rastlamadım henüz, körü körüne kadere inananların dışında…
İki avukat sekizinci yani sonuncu, bir anne-kız da yedinci soruya gelmelerine rağmen kaçırdılar milyarları, aç gözlülükleri yanlarına kar kaldı bir de kadercilikleri ardına saklandıkları…
Edilen dualar, Allaha yalvarmalar da boşa gitmiş oluyor tabi ki kaybolan umutların yanı sıra…
Belki de okullarda ders olarak işlenmesi gereken, yıllardır gözümüzden kaçan bir konudur bu aç gözlülük…
La Fonte’nden peyniri gagasından düşüren Karga ile onu kapıp yiyen aç gözlü kurnaz Tilki anlatılacağına Canlı Paradaki canlılar gösterilse ya…
Hem bilgi sahibi de olur çocuklar Karga ve Tilki dışındaki yaratıklarla…
Sadece açgözlülüğü anlamazlar çünkü aptallık da onunla kol kola…