Dolar 32,5803
Euro 34,9119
Altın 2.437,17
BİST 9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 26°C
Az Bulutlu
Bursa
26°C
Az Bulutlu
Per 21°C
Cum 23°C
Cts 19°C
Paz 21°C

ÇOK ÇALIŞTINIZ, YORGUNSUNUZ AMA…

ÇOK ÇALIŞTINIZ, YORGUNSUNUZ AMA…
6 Mayıs 2012 21:48
A+
A-

1 milyon 837 bin gencin yüreklerini tutarak, heyecanla bekledikleri Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nın (YGS) sonuçları açıklandı.
Barajı geçen öğrenciler, LYS’lere girmek için sınav ücretini yatırdı, İnternet veya bir Başvuru Merkezi aracılığı ile başvurularını yaptı.
Yani, 2012 LYS maratonu başladı. Maraton, 16 Haziran 2012 Cumartesi günü yapılacak olan LYS-1 sınavıyla başlayacak, 24 Haziran 2012 Pazar günü yapılacak olan LYS-2 sınavıyla sona erecek.
Sınav sonuçları yaklaşık 20 gün sonra açıklanacak ve ardından tercihler aşaması başlayacak.
Sözün kısası, Yine, yeni bir sınav döneminin en hassas noktasındayız.
Gerilim her gün artıyor.
Her gün artan gerilim, bir süre konuşulduktan sonra “Bitsin de ne olursa olsun” noktasına taşıyor çocuklarımızı.
Anne babalar da farklı bir durumda değil. Çoğu, çocuklarından daha gergin.
İyi niyetle yapmaya çalıştıkları yardım çabalarının işe yarayıp yaramadığını bile bilmiyorlar.
Birçok anne baba bu işin neresinden tutulacağının da farkında değil.
Hiç bir şey yapamadan sessizce yaşananları izlemeye çalışanlar olduğu gibi çocuktan daha fazla konuya hâkim olduğunu sananlar da var.
Bunlar aslında daha çok geriyor ve de geriliyorlar.
Bilmek bazen sorunları ya da soruları azaltmıyor.
Aksine daha da artırabiliyor.
Sınavlara bir ay kala, yapılacaklara bakıldığında, hazırlıkların yoğunlaştırılması yerine moral destekler herhalde daha önemli olacak.
Çünkü yıllardır sürdürülen çalışmaların sonunda girilecek sınav, pek çok öğrenci için hayatlarının dönüm noktası anlamına geliyor.
Sınavın böyle bir anlamı olunca da stresin en üst noktaya çıkması kaçınılmaz.
İşte şimdi stresin denetim altına alınabilmesi gerekiyor.
Böyle bir sınavdan başarıyla çıkabilmenin yolu, çalışmanın yanında oluşan stresle de başa çıkmayı gerektiriyor.
Bu durum, çoğu zaman kişinin kendi kendine çözebileceği boyutlarda kalıyor ancak uzman yardımı gerektiren düzeyde de yaşanabiliyor.
Sınava girecek öğrencilerin aşırı strese girmesinde kişilik yapılarının çok büyük önemi var.
Ayrıca sınavdan bekledikleri de önemli.
Yine en az bunlar kadar önemli bir konu da aileler.
Aileler sınavları çocuğunun kişiliğinin test edilmesi gibi görmesi ya da bu sınavı kazanmaktan başka şansının olmadığını duygusunu yaşatması çocuğun stresini yükseltiyor.
Çocuk bir süre sonra “Ya başaramazsam” korkusuna kapılıyor.
İşte tam bu noktada aile ikinci hatayı yapıyor.
Bu kez “Başaramasan da önemli değil” diyor.
Bu yaklaşımın samimi olmadığını herkes biliyor. Bunun yerine daha gerçekçi olmak gerekir.
Çocuğun şimdiye kadar başardıkları hatırlatılabilir.
Buradan yola çıkılarak yaptığı hazırlıklar ve bu hazırlıkların yeterli olduğu anlatılabilir.
Başarması halinde herkesin mutlu olacağı ancak bu sınavda başarısız olunması halinde de yine durumun yeniden ele alınıp, yeni bir program yapılabileceği söylenebilir.
Çocuğun başarısı, gerek daha önceki hazırlık aşamasında gerekse sınavda elinden geleni yapmaya çalışması olarak anlaşılmalıdır.
Hazırlık faslı, kısa ya da yararsız geçmiş olabilir.
Yetersiz hazırlık başarısız bir sonuç getirebilir.
Daha iyi planlanacak bir hazırlık süresi ile sorun sonraki sınavda çözülebilir.
İşte bu nedenle de sınava girecek bütün çocuklarımız son derece sakin olmalılar.
Ellerinden geleni yapabilmenin bundan sonraki en önemli noktası budur.
Panik yaşamak için neden yok. Çünkü panik yaşamak sizlerin başarılarını daha arttırmayacak sadece yapabileceklerinizi zorlaştıracak hatta azaltacaktır.
Çok çalıştınız, yorgunsunuz.
Önünüzde ki daralan süre canınızı sıkıyor.
Ancak bir de şöyle düşünün: Önemli olduğuna inandığınız ciddi bir konuyla ilgili ne kadar hazırlanabildiğinizi anlamak ve tatile çıkmak için kalan süre artık çok kısa.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?