Dolar 32,5708
Euro 35,0052
Altın 2.461,81
BİST 9.884,68
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 22°C
Az Bulutlu
Bursa
22°C
Az Bulutlu
Cts 17°C
Paz 19°C
Pts 18°C
Sal 18°C

Bir kenti dinlemek

Bir kenti dinlemek
29 Ağustos 2011 22:36
A+
A-

Görünen onca şey arasında öyle ışıklar, öyle renkler, öyle gölgeler vardı ki onların peşinden rüzgârlara kapılıp giderken yolculuklar uzayıp gitti.

Yollar öyle uzadı uzadı ki, o kadar çok gezdim ki, gün geldi dünyada ayak basmadığım yer aramaya başladım.
Yollardayken gözlerimin gördüğü her görüntü, işittiğim her ses, dilimin tattığı her lezzet eski yolculuklarımı hatırlattı, başka yolculuklara çıkarttı beni…
Bir kenti anlamak o kente doğru yolculukla başlar. Her kentin bir belleği, kimliği vardır ve birbirinden farklıdır. Sözler, yazılar, haritalar, gravürler, kimliğinin parçalarıdır.
Bir gezgin olarak sizi yollarla, kentlerle, ülkelerle tanışık kılacak ön bilgileri ansiklopedilerde, gezi kitaplarında zaten bulursunuz. Önemli olan sizi bağlayacak imgeleri keşfedebilmektir.
Gittiğiniz kentin güzelliğini iyi hazmetmek gerekir. Sahafları, kitap sergilerini gezmek, nesnelerin, ruhunu, zamanını duyabilmek isteğiyle onlara dokunmak…
Ancak arada sırada da olsa küçük kasabalara gidin, gezin, derim. Aslında yaşamın kalbi orada atmaktadır.
Bir başka ülke, bir başka dil içinde kendinizi kimi koşullarda daha özgür duyarsınız. Bu fırsatı kaçırmayın. Bir kafede oturun, etrafınızı gözlemleyin, gördüklerinizi yazın. Not defterinize yazacaklarınızın, çizdiklerinizin her biri adım adım o kente nasıl bağlandığınızı anlatır.
Yüksek bir yerden evlerin çatılarına bakın. Sokaklar, bulvarlar, kahveler, çarşılar, müzeler, galeriler sizi çekip alır içine. Kentin çelişkilerini, korkularını, aşklarını, hayal kırıklıklarını yaşarsınız.
En güzeli hangisiydi? diye sorsanız her seferinde yanıtım farklı olacaktır. Çünkü seyahatlerimde gördüğüm yerler hep başımı döndürür. Bir kenti ya da ülkeyi görmek dünyaya yeniden gelmek oldu benim için. Hiç bilmediğim yerlerde yaşamak istedim kimi zaman. Belki de bunun için pek çok ülkeye yolculuk yaptım, nedense hep son gezdiğim en güzeliydi.
Bir kentin sokaklarında amaçsız dolaşırken ne zaman ki, gittiğim kafeye bir kez daha gidecek olsam, aynı sokaktan bir kez daha geçecek olsam, ayrılma vaktinin geldiğini anlarım.
Ve terk ederken el sallarım kente, odama, istasyona… Bir hüzün kaplar içimi. Ancak başka bir yeri görmenin heyecanı ile üzülmem. Bu da geride kaldı, derim.
Sokakta tezgâhta çıtır çıtır lokma tatlısı, kayalar üzerinde patlayan kocaman dalgalar, o neşeli kalabalık… Mükemmel kent geride kaldı…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?