Dolar 32,5015
Euro 34,5940
Altın 2.500,78
BİST 9.548,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 25°C
Az Bulutlu
Bursa
25°C
Az Bulutlu
Çar 22°C
Per 21°C
Cum 16°C
Cts 19°C

Bilet… Sadece gidiş

Bilet… Sadece gidiş
14 Haziran 2010 21:09
A+
A-

Haziranın on dördü bugün. Yaz geldi nihayet…
Çocukken yaz mevsimi daha bir özeldi benim için. Neden mi?
İyi bir karne getirdiyseniz eğer, bir ölçüde özgür sayılırdınız. Maddi imkânlarınız içinde dilediğinizi yapma şansını yakalayabilirdiniz.
Benim için yaz demek özgürlük, biraz da kitap okumak demekti o yıllarda. Jule Verne’ler, Gülten Dayıoğlu’lar, Kemalettin Tuğcu’lar o günlerin vazgeçilmezleriydi.
Okullar başladı mı, kitaplar artık öyle sere serpe okunmazdı. Yerini ders kitaplarına, test kitaplarına bırakırdı. Oysa yazın okuduklarımın tadı, kokusu bambaşkaydı ve hepsine fark atardı. Bunu bugün daha iyi anlayabiliyorum.
Şimdi öğrenci olmak varmış. Koca bir yazı, romanlar, kitaplar, filmler ve masallarla geçirmek varmış…
Son on yıldır iyici tutkunu oldum kitapların. Öykü, roman, deneme, anı derken kitaplar hayatımın mutluluğu olmuş farkında olmadan.
İlginç olan, onca kitabı okumama rağmen nasıl yazıldığı üzerine hiç kafa yormamıştım. Üstelik de yazmak istiyordum.
Bir gün hiç aklımda yokken şans kapımı çaldı. “Fırsat bu, kaçırmayayım,” dedim. O gün bugün köşe yazılarından seslendim her hafta.
Her bir yazı ile beraber boş bir sayfa açıldı önüme. Bana ve yazıdaki benlere ilişkin söyleyecek sözlerimi çoğaltmaya çalıştım satırlarda. Anladım ki, hayat denen şey çok zenginmiş. Önemli olan hayata kapıları kapamamakmış…
Bu süre içinde yazarların pek çok gözlemini, saptamalarını okudum. Onların bu işe nasıl gönül vermiş olduklarını imrenerek duyumsadım.
Hayatta kafayı taktığınız, dert ettiğiniz şeyler vardır ya, bu da bende öylesi bir şey haline geldi zaman içinde. Ölmeden önce mutlaka yapmalıydım; bir eser bırakmalıydım!..
Bir gün basılı kitabımı elime alıp, sayfalarını karıştırmak… Anne ve babamı ön sayfadaki ithafımı görüp şaşıracak, sevinecek diye hayal etmek…
Kaç günlük ömrümün kaldığını bilmiyordum. Ya kitabım basılmadan ölüp gidersem? Ya kitabımı, anne ve babama adamış olduğundan haberleri bile olmadan bu dünyadan çekip gitseler?
“Başarı” odaklı bir insan olmamdan kaynaklı olsa gerek, kafaya koyduğum bir şeyi yapmak benim için çok önemlidir.
Yakın bir zaman önce ne zamandır çok istediğim bu arzuma kavuştum. “Hayat Akıp Giderken” yayımlandı.
Kitabı elime alır almaz, ayrıldığımızı hissettim. Uzun süren bir serüvenin sonuna gelmiştim.
Oysa yıllarca uyanık rüyalar görmüştüm; kitabımın raflarda olması gibi… Bir gün gerçek hayattan çıkagelmişti, rüya değildi. Sonunda elime alıp kapağını okşayabileceğim bir kitabım olmuştu.
Mario Levi, Selim İleri gibi büyük üstatlara imzalı bir kitabımı vermek ise rüyanın ötesinde bir şeydi… Hele de İnkılap, D&R gibi kitapçılarda kitabıma rast gelmek…
Kitapları hayatımın her yanına taşıdığım gibi, gezdiğim yerleri, yaşadıklarımı, öğrendiklerimi de kitabıma aldım, almaya da devam edeceğim. Yazıya almak istediklerim gibi yazıya sızanlar da olmuyor değil. Hayatın yaşanmışlıklarıyla kitap sayfaları arasındaki o şaşırtıcı iç denge yok mu?
Zamanın geçmesini, yaşlanmayı eskisi gibi önemsemiyorum. Şimdiki zamanı yaşıyorum, kitabımla, yazılarımla geleceğe akacağımı bilmenin tarifsiz güzelliğini…
Kitabımın raflardaki varlığı beni bambaşka hesaplaşmalara sürüklüyor artık; okumak ve yazmak daha bir özgürleştiriyor…
Yazar Murathan Mungan’ın bir yazısında okumuştum. Kendisi de hatırlamıyordu kimin söylediğini. Şöyle diyordu: “Yayımlanan ilk yazı bir bilettir, bir yolculuğa çıktığınızı söyler.”
Dilerim sadece gidişim olur…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?