ÖRGÜTÇÜ TABAN HAREKETİ

Yenişehir´de haftanın en önemli konusu hiç şüphesiz ki CHP´nin yarın yapılacak olan ilçe kongresi.
Fahrettin Kasap veya Hüsnü Toka ikilisinden biri veya her ikisi çekilmezse kongreye üç adayla gidilecek.
Kasap ve Toka ikilisi yaklaşık 2 hafta önce CHP ilçe lokalinde birer saat arayla yaptıkları açıklamalarla adaylıklarını duyurmuşlardı.
Adaylık açıklama yöntemleri bile birbirinin aynı olan bu ikiliden Hüsnü Toka´nın kendisini yenilikçi olarak tanımlaması ilginçti.
Geçen hafta adaylığını açıklayan bir diğer isim ise Hüseyin Şentürk oldu.
Cumartesi akşamı yaptığı delege toplantısıyla adaylığını açıklayan Şentürk´ün ismi sürpriz gibi algılansa da CHP´nin 148 delegesi bu kararı aylar öncesinden biliyordu.
Aylardır kalabalık bir ekiple hem köy hem de mahalle delegelerini ziyaret eden Şentürk´ün arkasına seçimi kazanmaya yetecek delege çoğunluğunu aldığını fark etmek mümkün.
Bunun en büyük kanıtı ise sözünü ettiğim toplantıdaki coşkunun ve katılımın, geçmişte CHP´nin parti lokalindeki küçücük alana sığdırılan kongreleri bile geride bırakmış olması.
Fahrettin Kasap cephesine bakacak olursak,
Kasap geçen Şubat ayında yapılan CHP´nin 16. Olağanüstü Kurultayı´nın yapıldığı spor salonuna gittiği halde içeri girmemiş ve imza atmayıp oy da kullanmamıştı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu muhaliflerinin isteği doğrultusunda hareket eden Kasap´ın parti tabanında da tepki yaratan tavrıyla ilgili CHP tüzüğünde açık bir madde mevcut;
Geçerli özrü olmaksızın seçimlerde oy kullanmamak, “Kınama Cezası Verilecek Parti Suçları” başlığı altında yer alıyor. Kınama cezası alanların ise 1 yıl süre ile parti organlarına seçilemeyeceği, seçilmiş iseler görevden alınacakları açıkça ifade ediliyor.
Hal böyle olunca Kasap´ın durumunun ne olacağını tahmin etmek zor değil.
Bu durumda Şentürk´ün her fırsatta vurguladığı “Kongrede Kasap´ın elini kaldıralım, hizmetlerinden dolayı teşekkür edelim, CHP´ye hizmetleri dokunmuş eski başkanımız olarak analım” şeklindeki teklifi makul bir seçenek gibi görünüyor.
Hüsnü Toka cephesinde ise ilginç şeyler oluyor.
Hüsnü Toka delegelerin cep telefonlarına gönderdiği mesajda diğer adayların kendisinin adaylıktan çekildiği yönünde dedikodular ürettiğini ancak bunun gerçek olmadığını duyuruyor.
Toka´nın iki hafta önce yaptığı adaylık açıklamasında ilan ettiği yönetim listesinden kopan isimlerin olduğu ise dedikodu değil.
Söz konusu kopmalara neden olan etik dışı olayın detaylarından bahsetmek için ise önümde bol bol vaktim olacak.
Delegelere gönderdiği bir bildiride Demokratik Taban Hareketi Lideri şeklinde bahsettiği Necdet Yıldız´ın önderliğinde hareket ettiklerini açıklayan Toka, bir başka açıklamasında ise yeni bir oluşumla karşımıza çıkıyor. Delegelere gönderdiği mesajda kendilerini Merkezci Taban Hareketi şeklinde tanımlayarak partilileri şaşırtmayı sürdürüyor.
Bu “Hareket” isimleri Necdet Yıldız´ın örgütçü kimliğinin bir yansıması mıdır bilinmez…
Ancak Toka´nın listesinde yer alan eski DYP´li Naci Bayrak´ın “Örgüt demeyin Teşkilat deyin, Örgüt kelimesini komünistler kullanıyor” şeklindeki uyarısını akıllara getiriyor.
Bu takıntının gerisinde, Bayrak´ın siyasi geçmişi olabilir. Bundan kurtulmanın en kısa yolu, bir uzmanla görüşmektir. Kendisine başka bir tavsiyem yok.
Ama hatırlatmak isterim ki bu kelimelerin,
Birisi öz Türkçe, diğeri Arapça.
Anlam bakımından aynı kelimeler…
Türkçede, bu tür kelimelere ´anlamdaş kelimeler ´deniyor.