Dolar 32,5692
Euro 34,6876
Altın 2.508,26
BİST 9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 16°C
Hafif Yağmurlu
Bursa
16°C
Hafif Yağmurlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 25°C

Libya ve medya yalanları

Libya ve medya yalanları
27 Ağustos 2011 13:54
A+
A-

Bağımsız medya portalı Stampa Libera www.stampalıbera.com Libya savaşının yalan haberlerle başladığını ve devam ettiğini, gerçek dışı haberler vermekle suçladığı dünya medyasının da bu savaşa katkıda bulunduğunu yazdı.

Aslı Kayabal

Bir tek Rus televizyonu Rt ile Venezuela’daki Telesur kanalının Libya’da yaşananları gerçekçi bir çizgide yansıttığına vurgu yapan Stampa Libera, bu ülkede yaşayan ve son gelişmelere tanıklık eden kişilerle yapılan görüşmelerde çizilen tablonun dünya medyasının aktardığı haberler ile örtüşmediğine dikkat çekiyor.

Re’seau Voltaire’de (www.voltairenet.org) yazan Tierry Meyssan, Nato birliklerince Trablus’da düzenlenen bombalamalarda en az 1.300 kişinin yaşamını yitirdiğini yazarken, İtalyan La Repubblica gazetesi Muammer Kaddafi’ye bağlı birliklerin halkın üzerine ateş açtığını haber yaptı, ama Nato’nun bombalamaları konusunda hiçbir ayrıntı yayımlamadı.

Peacelink (www.peacelink.it) işe, Rai News 24’un Libya’daki gelişmeleri aktarısını protesto etti: Peacelink, İtalyan televizyon kanalının Nato’ya bağlı birliklerin Libya’yı bombalamasını görmezden gelerek, Kaddafi muhalifleri diye sunulan eli silahlı binlerce genci, Libya’nın demokrasiye geçişini coşkuyla kutlayan kitle diye göstermesine tepki verdi.

Trablus yerine Bingazi fotoğrafı
Sol kesimde İl Manifesto gazetesine alternatif çıkan, ağırlıklı Berlusconi’ye muhalefet eden İl Fatto Quotidiano gazetesi de ‘yalan’ haber anlayışından payını aldı. Gazete önceki gün, “Geçici Ulusal Konsey yandaşlarının ilerlemesi Kaddafi rejiminin son bulmasını kutlayan yüzlerce gösterici tarafından durduruldu. Trablus halkı muhaliflerin gelişini kutladı” diye bir habere yer verdi. “Trablus gibi milyonlarca kişinin yaşadığı büyük bir kentte yüzlerce kişinin sokağa çıkması çok mu sıra dışı bir durum?” diye soran Stampa Libera, İl Fatto Quotidiano’da demokrasiye geçişi kutlayan Trabluslular fotoğrafının ise Trablus’da ait değil Bingazi’de çekilen eski bir görsel malzeme olduğunu yazdı .
Peacelink ayrıca birçok medya kuruluşu ve televizyon kanalının Kaddafi’den kurtulmanın şerefine Trablus’da düzenlendiği öne sürülen gösterilerde hep geçtiğimiz aylarda çok sayıda Libyalının sığındığı Bingazi’de çekilen fotoğrafların kullanıldığını aktardı.

‘Sokaklarda in cin top oynuyorsa, Trablus’taki kutlamalr neyin nesi?’
Cnn’in işe halkın demokrasiye geçişini yansıtan Trablus gösterileri için yine Bingazi’de çekilen tarihsiz fotoğrafları yayına verdiğini öne sürüyor Peacelink, Yalan habercilik konusunda Peacelink şöyle devam ediyor; “Ama aynı Cnn muhabiri, Trablus’da Kaddafi’nin keskin nişancıları cirit attığı için sokakların tenha olduğunu anlatıyor” diye dile getiriyor çelişkiyi. “Cnn muhabirinin söylediği gibi sokaklarda in cin top oynuyorsa, “Demokrasiye geçişi kutlayan yüzlerce sivil kim?” diye soruyor Peacelink

Bağımsız İtalyan medyası, El Cezire’yi de eş geçmiyor. El Cezire kanalındaki gazetecinin Yeşil Meydan’dan yapılan canlı yayında coşkulu gösteriden sözederken, herkesin diline dolanan ‘Kaddafi’nin keskin nişancılar’ masalını anlattığını, silahlı muhalifleri ise izleyicilere sivil halk diye tanıttığını anımsatıyor.

Aynı sabah Cnn, birkaç kez kendisiyle telefon bağlantısı kurulan, mükemmel düzeyde İngilizce konuşan 19 yasındaki Libyalı bir gençle söyleşi yapıyor. Genç, akıcı İngilizcesiyle 42 yıl sonra Libya halkının konuşma özgürlüğüne sahip oduğunu anlatıyor. Bağımsız medya soruyor, “Kaddafi karşıtları birkaç hafta önce Libya’daki okullarda İngilizce eğitimin yeterizliğinden dem vuruyordu!”

Bir gerçek dişi haber de Reuters’den
Reuters haber ajansı da, “Muhalifler Trablus’a giriyor, kitleler kutluyor” diye bir haber geçti. Bağımsız medya organları, “Nerede bu kitleler? Ne bir video ne de bir fotoğraf var!” diye tepki veriyor ve ekliyor, “Oysa Libya’da görev yapan hiçbir gazeteci çok sayıda kişinin yatırıldığı ve çökme noktasına gelen hastanelerle ilgili bir haber yapmıyor!”

Buraya kadar aktardıklarım Stampa libera, Peacelink ve benzeri bağımsız medya organlarından kısa alıntılardı. Ama bağımsız medya, bu ayrıntıları uydurmuyor, tüm bu yalan dolan mekanizmasının gerçekliği, Libya’da yaşamlarını sürdüren kişilerle yapılan telefon görüşmelerine ve bu kişilerin Libya’dan tanıklıklarına dayanıyor.

Libya’da çeşistli kentlerde ikamet eden birçok kişinin telefonlarına ulaşılmıyor çünkü telefonlar, ‘kullanım dışı’. Tunuslu Rafika, Tebbe hastanesinin yemekhanesinde çalışıyordu. Şimdi kimbilir kaç yaralı gelmiştir hastaneye ama kimse telefona yanıt vermiyor.
Nijeryalı Muhammed, “Dünya medyası olan bitenden tek söz etmiyor!”

Nijeryalı genç Muhammed, üç yıldır Libya’da yaşıyor ve Çinlilerle çalışıyor, “Elimiz kolumuz bağlandı. Silahı olmayan dışarı çıkamaz, çünkü sokaktaki hemen herkes silahlı. Beklemekten başka çaremiz yok, umarım kan gövdeyi götürmez.” diye anlatıyor. Nijeryalı genç Nato birliklerinin önceki gün oturduğu evin yakınlarındaki bir bölgeyi yoğun biçimde bombaladığını, her tarafın toz duman olduğunu, soluk alıp vermekte güçlük çektiklerini söylüyor ve soruyor, “Geçtiğimiz 8 ve 9 ağustos günleri Nato birliklerinin Meyer’de 85 kişinin ölümüyle sonuçlanan katliam görüntülerini izlediniz mi? Uluslararası medya burada olan bitenlerden tek söz etmiyor!”.

ABD’li belgeselci Nato birliklerinin kıyımlarını belgeliyor
Stampa Libera, Pakistanlı Hıristiyan Nathaniel’in birkaç hafta önce Libya’daki gelişmelerden çok kaygı duyduğunu 21 yıldır ailesiyle birlikte yaşayan Nathaniel’in “Libya’da yönetim radikal İslamcıların eline geçerse nereye giderim? Bizi kim korur?” diye sorduğunu aktarıyor. Böyle bir durumda kiliseye sığınmayı çözüm yolu bulan diye Nathaniel’in de telefonuna ulaşılmıyor. Bağımsız medyanın yazdığı üzere “Pakistanlı Nathaniel, Dara kilisesinin yağmalandığını bilse nasıl davranırdı?” diyor üç aydır eşi ile birlikte Nato birlikleri ve muhaliflerin Libya’da giriştiği savaş suçlarını belgeleyen ABD’li Joanne. Şöyle anlatıyor Amerikalı belgeselci, “Trablus’un merkezinde Corynthia otelinde mahsur kaldık. Hiçkimse sokkata maceraya girmek istemiyor. Nato’ya bağlı birlikler çok sayıda kişiyi öldürdü. Muhaliflerin elinde ise güçlü silahlar var. Malta’dan Libya’da yaşayan yabancıları kurtaran bir gemi gelecekti ama muhalifler engel oldu. “

İtalyan yatırımcı, Trablus’da gösterti falan yok! Sokaklar bomboş.”
Yıllardır Trablus’da yaşamını sürdüren ve ülkesine geri dönmeyi düşünmeyen İtalyan yatırımcı Tiziana Gamammossi de eve kapandığını anlatıyor, “Sürekli evdeyim, bir dakika gözlerimi kapatamıyorum, Muhaliflerin Trablus’a girmeleri nedeniyle düzenlenen kitlesel gösteriler de neyin nesi? Sokaklar bomboş. Dün bir ara dışarı çıktım eve dönmekte zorlandım, kimseler yok. Hiçbir şekilde yaşanan gerçekler haber yapılmıyor.”

Genç İngiliz bağımsız gazeteci Lizzi Phelan , “Rus televizyonu RT’ye El Kaide’nin Trablus’a giren muhaliflerin arasında olduğu konusunda haber geçtim, Yabancı gazetecilerin konakladığı Rixos otelde şimdilik durum sakin, Sonra ne olur bilemem. Biz yabancılar gitmeyi düşünüyoruz, belki Rusya Büyükelçiliği’ne…”

Libya’da süregelen savaş, dünya medyasının gerçek dışı haberleriyle daha da çetrefilleşiyor. Savaşın kirliliği bir yana uluslararası medyanın da kirliliğe tanık oluyoruz.

 

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?