Dolar 32,3867
Euro 35,0622
Altın 2.325,73
BİST 9.112,79
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa 27°C
Az Bulutlu
Bursa
27°C
Az Bulutlu
Cts 28°C
Paz 27°C
Pts 30°C
Sal 20°C

Meyra Madencilik’e bir tepki daha: Algı yaratmayın

Meyra Madencilik’e bir tepki daha: Algı yaratmayın
9 Nisan 2020 15:27
A+
A-

Tüm Emekliler Sendikası Yenişehir Şubesi’nden tepkilerin odağındaki Meyra Madencilik’e tepki.

Yenişehir’in Kirazlıyayla köyünde kapasite arttırımı ile işletmek istediği tesisle başta köylüler olmak üzere Yenişehir’in çeşitli kesimlerinden büyük tepki gören Meyra Madencilik’e bir tepki de Tüm Emekliler Sendikası’ndan geldi.

Sendikadan yapılan açıklamada Meyra Madencilik, algı yaratmak ve konuyu meselenin özünden koparmakla suçlandı.

Şube Başkanı Necip Kahraman ve Yürütme Kurulu üyeleri Cevat Demir, Muzaffer armağan, Metin Aydemir, Asuman Hürcan, İsmail Babacan, Ümran Caak, Necdet Yılmaz, İbrahim Dınkıl imzasıyla yapılan açıklama şöyle;

TÜM EMEKLİLER SENDİKASI YENİŞEHİR ŞUBESİ adına
İlçe halkımıza açık mektubumuzdur..

Biz sendika üyeleri ve ilçe emeklilerimiz yaş ortalaması olarak güzel ilçemizin en taze belleğini hafızalarında taşıyanlarız. Geçmişin tecrübesi ile yaşamlarımızı sürdürürken, geleceğin endişesini her zaman hücrelerimize kadar hissediyoruz. Niye hissediyorsunuz diyorsanız, yaşamayan bilemez, torunlarımız için endişe ediyoruz. Gelecek endişelerimizi torunlarımız üzerinden hissediyor ve çok önemsiyoruz. Şuna inanıyoruz bizler geleceği, mevsimleri, doğayı, akan dereleri, uçan kelebekleri, çiçekleri, yer altı yer üstü zenginliklerimizi Evrensel özlü bir sözle betimleyerek, torunlarımızdan ödünç aldık, onlara borçluyuz diyor, buna inanıyoruz.

Bu nedenle son ayların ve geçtiğimiz günlerin ilçe gündemine oturan MEYRA Madencilik şirketinin Kirazlıyayla köyü ile kısmen Reşadiye köyünü de içine alan bölgede kapasite arttırımına gideceği ve faaliyatlerine başlıyacağı haberleri bir çok insanımız tarafından dikkatle izlendi. Peş peşe gelen açıklamalar ilçe siyasi platformunda hoş olmayan, istenmeyen ölçülerde eleştirel ve suçlayıcı bildirilerle devam ede gelmekte olduğunu üzülerek takip ediyoruz. MEYRA madencilik şirketi Kamu ortaklı veya kamu şirketi değildir. Adı geçen şirketi devletle ortak hareket ediyor ve devlet yatırımından bölge mahrum kalıyor gibi benzer açıklamalarla algı yaratılma çabalarını da anlamakta zorlanmaktayız. Bu türden beyanların meselenin özünden halkımızı uzaklaştırdığı kanısındayız, bu hayati konu çift kale maç müsabakası çizgisine getirilirse, inanın bu durumdan en çok ilçe ve yöre halkı zarar görecektir. Bizim kuşağımız İhtilaller , Örfi idareler, Muhtıralar, Kurucu meclis oluşumları,Geçici ve Koalisyon Hükümetlerini oldukça fazla gördü.. O yüzden olmalı ki bizler kendimizi bu konuda epey tecrübeli görüyoruz..Devletin Yüce varlığı bizler için İLEL-EBED’dir.. Hükümetler ve muhalefet oluşumları yer değiştirici ve geçicidir..

Bu minvalde çevreci kuruluşlar yanında, siyasi parti temsilcilikleri M. Vekilleri, pek haklı olarak görev ve sorumluluk alanlarında ki bu faaliyete duyarsız kalmayarak, kendilerince haklı gerekçelerini halka ve ülke kamu oyuna duyurma çalışmalarını ve çabalarını ileri demokrasinin olmazsa olmazı diye düşünüyor, tüm taraflar için tavsiyemiz, lütfen kontrolsüz dil kullanımına ve acımasız ithamlara, söylemlere azami özen gösterilmesiyle, ilçe siyasi kültürüne ve geçmişine, ilçe kardeşliğine büyük katkı sunacağı kanısı içindeyiz..

Kirazlıyayla maden işletmesi öyküsüne gelince, geçtiğimiz yüz yılın başlarında hatta daha ötesinde Fransız bir şirket tarafından işletildiği, bir şehir efsanesi gibi söylene gelir. Bizim yakın geçmişte gördüğümüz, bu maden işletmesi 1978 yılında İnegöl yolu Kocasu (Göksu) köprüsü başında bir tesis kurarak ayrıştırma işlemini basınçlı su ile 80 li yılların sonuna kadar devam ettirdi. Ayrıştırma işlemi direk dereye verilerek yıllarca süt beyazına yakın, kirli koyu ve yoğun bir atık, o süreler içinde Kocasu deresinde ki canlı yaşamını, ölümcül biçimde tehdit etti. O yıllarda ilçemiz halkından canlı şahitler de vardır bilirler, balık ve diğer canlı popülasyonu hızla azalarak, neredeyse tükenme noktasına gelmişti. Toplu balık ölümleri ilk kez yaşanmaya başlamıştı.. Bu toplu balık ölümleri ayrıştırma işlemine bağlımıdır bilmiyoruz elbette, elimizde böyle bir veri yok.

Ayrıca o günlerden hatırımızda kalan Kocasu deresinden tarım sulaması yapan çiftçilerimizin de oldukça sıkıntı yaşadıklarıdır, bunlarda o yıllarda ki duyumlarımızdı.. Ayrıca yine o yıllarda gördüğümüz, bu kirliliğin ilçe sınırlarını aşıp, Bilecik Osmaneli ilçesi Dereyörük, Orhaniye (Pomaklar) ve Düzmeşe köylerine kadar görünürlülüğünü sürdürdüğüdür.
Elbette bu günkü koşullar ve şartlar Meyra Madenciliğin kapasite arttırımı ile tamamen değişmiş gibi görünüyor. Ayrıştırma işlemi maden bölgesinde yapılacağa benziyor,
Kirazlıyayla köyü İlçemizi Kuzey sınırı sayılan Katırlı dağlarının zirvesinde sayılacak bir yerde konumlandığı için hem İznik göl havzasına, hemde Yenişehir ovası havzasına hakim bir bölgededir. Kimyasal çökelti havuzlarının Maden şirketi faaliyetine son verse bile asırlarca gömülü veya açık olarak orada kalacağı aşikardır. Her hangi bir yere atıkların taşınması yaptığımız araştırmalarla söz konusu değildir kalıcıdır…

Katırlı dağlarının Kuzey havzasında ki kuru dere yatakları, doğası gereği Kuzey akımlıdır ve ilçe merkezlidir, Çocukluğumuzdan beri anılarımızda ki sel baskınları, her zaman Katırlı dağlarına yağan çok yoğun yağışlarla oluşmuştur. Kuru dere yatakları sel sularını ilçe merkezine daha çok o günkü adıyla Babasultan mahallesine taşımış ve etkilemiştir. Bunların devletin kayıtlarında da arşivlerden bulunabileceği düşüncesindeyiz. Endişemiz odur ki böyle bir doğal afette bir heyelan durumunda, etki tepki basıncıyla çökelti havuzlarında ki atıkların kontrol edilemez biçimde sel sularına karışmasıyla doğal ve bir afete dönüşüp ilçemizde kızılca kıyamete neden olmasın veya Allah vergisi, dünya incisi güzelim İznik gölünde yaşamı tehdit etmesin.. Çünkü Katırlı dağlarının güney havzasında ki kuru dere yatakları da doğası gereği İznik gölü akımlıdır..

Yazdıklarımız sadece tecrübelerimizin yaşama aktarılması ve bellek tazelemesidir, daha da önemlisi gelecekteki torunlarımızın korkusuz endişesiz bir ilçede yaşamlarını sürdürmeleri özlemidir.. Bu endişe ve düşüncelerimizi siz ilçe halkımızla paylaşmayı kendimize görev saydık…

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.

Mesaj gönder
1
Merhaba
Merhaba, size nasıl yardımcı olabiliriz?